Kıskanmak Dizisinde Seniha’nın Dramı: “Bayan Hiç Kimse”

Hayatı boyunca anne ilgisinden yoksun kalan Seniha, abisi Halit’e karşı derin bir kıskançlıkla büyüdü. Soylu ve zengin bir ailenin kızı olmasına rağmen, annesi onu hiç kabullenmedi. 2025’in toplumsal trendlerinde yeniden gündeme gelen bu trajik hikâye, aile içi eşitsizliğin ve değersizlik duygusunun nelere yol açabileceğini gözler önüne seriyor.

Kardeşler Arasında Bitmeyen Kıyas

Halit, ailenin gurur kaynağı oldu.

• En iyi okullarda okudu.

• Ülkenin en başarılı avukatı haline geldi.

• Sosyal hayatında da en çok konuşulan çapkın bekârlardan biri oldu.

Seniha ise annesinin gözünde “çirkin ördek yavrusu” olmaktan kurtulamadı. Eğitimini yarıda bıraktı, evlenemedi ve kendi evinde bir nevi hizmetçi konumuna düşürüldü.

“Bayan Hiç Kimse” Damgası

Halit’in küçümseyici sözleri, Seniha’nın hayatını derinden etkiledi. Onu alenen “Bayan Hiç Kimse” diye çağırması, zaten kırılgan olan özgüvenini tamamen yıktı. Bugün uzmanlar, bu tür aile içi etiketlemelerin bireylerin ruhsal gelişimini kalıcı biçimde yaraladığını belirtiyor.

Psikologlar, “çocuklukta anne sevgisinden mahrum kalmanın, ilerleyen yaşlarda depresyon, yalnızlık ve değersizlik hissini artırdığını” vurguluyor.

Toplumsal Yansımalar

Bu hikâye yalnızca bir aile dramı değil, aynı zamanda toplumsal bir soruna da işaret ediyor:

• Kadınların dış görünüşe göre değerlendirilmesi,

• Erkek çocukların daha çok desteklenmesi,

• Aile içi eşitsizliğin psikolojik sonuçları.

Bugün sosyal medyada bu tür örnekler sıkça tartışılıyor. Trend başlıklarında “aile travması”, “anne sevgisi eksikliği” ve “kardeş kıskançlığı” gibi kavramlar öne çıkıyor.

Seniha’nın hayatı, anne sevgisinden mahrum kalmanın ve aile içi kıyasların nasıl bir insanı yok edebileceğinin acı örneği. Peki sizce, toplum olarak bu tür adaletsizlikleri önlemek için ne yapmalıyız?