Yıldız Tilbe: “Hayatımın Film Olmasına Asla İzin Vermiyorum”

27 Ekim 2025 itibarıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahneye çıkan Yıldız Tilbe, konser öncesinde basın mensuplarına dikkat çeken bir açıklama yaptı. Ünlü sanatçı, “Asla izin vermiyorum. Beni yaşarken anlamadı kimse, öldükten sonra da kimse ifade edemez.” diyerek son dönemde popülerleşen “hayat filmi” akımına net bir yanıt verdi. Bayhan Müzik organizasyonuyla gerçekleşen konser, 2025 yaz sezonunun Harbiye’deki son büyük etkinliği oldu.

Harbiye’de unutulmaz gece

Yıldız Tilbe, Harbiye’de sahneye çıktığında yağmurlu havaya rağmen tüm koltuklar doluydu. Biletler günler öncesinden tükenmiş, İstanbullular sanatçının performansını izlemek için adeta akın etmişti. Açılışı “Kandıramazsın Beni” şarkısıyla yapan Tilbe, iki saat boyunca aralıksız sahnede kalarak hem kendi unutulmaz eserlerini hem de türkü uyarlamalarını seslendirdi.
Bu konser, sadece bir müzik ziyafeti değil, aynı zamanda bir “vedalaşma gecesi” olarak da hafızalara kazındı. Sahne ışıkları altında sade tarzıyla dikkat çeken Tilbe, “Müziğim yaşarken söylenmeli, ben gittikten sonra değil” sözleriyle alkış aldı.

“Beni kimse ifade edemez”

Son dönemde pek çok sanatçının hayatının film veya diziye uyarlandığı hatırlatılınca, Tilbe bu fikre açık bir şekilde karşı çıktı. “Hayatımı kimse anlatamaz, ben bile bazen anlatamıyorum. O yüzden film istemem, yasaklıyorum.” diyerek tartışmalara nokta koydu.
Bu açıklama, sanatçının kendi yaşam öyküsünü koruma refleksini ve medyada temsil edilme biçimine karşı hassasiyetini ortaya koydu. Psikolog ve sanat eleştirmenleri, bu duruşun “kişisel anlatı üzerindeki denetim hakkı” açısından önemli bir mesaj taşıdığını belirtiyor.

Müzik sahnesinde duruşun önemi

Yıldız Tilbe, müzikte olduğu kadar duruşuyla da fark yaratıyor. Söz yazarı, besteci ve yorumcu kimliğiyle yıllardır Türkiye’nin en özgün kadın sanatçılarından biri olarak görülüyor.
Harbiye konserinde söylediği her şarkı, seyircinin dilinden düşmeyen klasiklerle birleştiğinde, Tilbe’nin hem halkın kalbindeki yerini hem de kendi hikâyesine sahip çıkma gücünü yeniden hatırlattı.
Onun bu kararlı tavrı, günümüz sanat dünyasında “her şeyin içerik malzemesi haline geldiği” bir dönemde kişisel sınırları korumanın önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Yıldız Tilbe, Harbiye konserinde sadece müziğiyle değil, hayata ve sanata bakışıyla da damga vurdu. Sizce bir sanatçının hayatı filme çekildiğinde gerçeği yansıtabilir mi, yoksa hikâye daima eksik mi kalır?